İstanbul
01 Kasım, 2025, Cumartesi
  • DOLAR
    42.07
  • EURO
    48.74
  • ALTIN
    5410.7
  • BIST
    10.837
  • BTC
    109886.27$

SAHNENİN IŞILTISI VE GÖLGESİ

22 Eylül 2025, Pazartesi 16:09

Kadın oyuncu olmak kulağa ışıltılı geliyor. Kırmızı halılar, alkışlar, kamera flaşları… Ama perde kapandığında ya da kamera durduğunda, bu mesleğin görünmeyen yükleri sahneye çıkıyor. Özellikle kadınsanız, yük biraz daha ağır olabiliyor.

Kadın oyuncuların yeteneklerinden çok görünümleriyle değerlendirildiği bir sektör var karşımızda. “Rol için çok güzelsin” ya da “Bu karakter sana fazla sıradan” gibi cümlelerle karşılaşmak, bir erkek oyuncunun çok daha az deneyimlediği bir şey. Bir kadının oyunculuk gücü bazen sadece saçının rengi ya da kilosu yüzünden gölgede kalabiliyor.

Erkek oyuncuların kır saçları “karizma” olarak sunulurken, kadın oyuncular belli bir yaştan sonra “anne rolüne” hapsediliyor. Oysa tiyatro sahnesinde ya da beyaz perdede, insanın ruhuna dokunan şey yaş değil, duygunun sahiciliğidir. Ama sektörün bakışı, çoğu zaman kadın oyuncunun ömrünü gençlik yıllarına sıkıştırıyor.

Set ortamları, gece çekimleri ya da turneler… Kadın oyuncular için sadece sanat değil, güvenlik de bir mücadeleye dönüşebiliyor. “Profesyonellik” adı altında rahatsız edici davranışlarla baş etmek, çoğu zaman bir oyuncunun üzerine bırakılıyor. İşini yaparken hem sınırlarını korumak hem de “zor iş çıkarmayan” biri olarak görülmeye çalışmak yorucu bir çelişki yaratıyor.

Bir karakterin acısını, öfkesini, aşkını sahici kılmak zaten büyük bir emek ister. Ama kadın oyuncular, gerçek hayatta da sürekli “güçlü” ya da “zarif” kalıplarına sıkıştırıldıklarında, sahnede hissettiklerinin ağırlığını iki kat taşımak zorunda kalıyorlar. Çünkü hem oynadıkları karakter hem de kendi kimlikleri üzerinden yargılanıyorlar.

Tüm bu zorluklara rağmen, kadın oyuncular sanatın ruhunu taşıyan en güçlü seslerden biri olmayı sürdürüyor. Kimi zaman tek bir bakışla seyirciyi gözyaşına boğuyor, kimi zaman kahkahaya. Zorlukların içinden geçen kadın oyuncuların direnci, sahne sanatlarının asıl gücünü oluşturuyor.

Çünkü aslında mesele, bir kadının oyuncu olması değil; bir oyuncunun, insan ruhunu sahici kılma çabasında önüne konulan engelleri aşabilmesi. Ve kadın oyuncular, tüm bu gölgelerin içinde bile ışığıyla sahneyi aydınlatmaya devam ediyor.

Duygu ASLAN

 

 

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.