OYUNCULUK NEDİR?

Duygu Aslan’ın Notları

Merhaba sevgili okurlarım. Bir oyuncu olarak ilk köşe yazımda oyunculuğun zorlukları, ve bir oyuncunun ‘Ben oyuncuyum’demek için nasıl mücadele vermesi gerektiğini kendimce ve edindiğim tecrübelerimden anlatmaya çalışacağım…

Bazı sorular vardır, defalarca sorarsın ama hiçbir cevabı tam sayılmaz. “Oyunculuk nedir?” de işte onlardan biri.

Benim için oyunculuk, sadece bir sahnede durmak, kamera karşısında konuşmak değil. Oyunculuk, insanın içini açmasıdır. Kendinden çıkıp bir başkasına dönüşürken, aslında yeniden kendine rastlamasıdır. Her karakter bir yolculuk.

Ama bazen bu yolculuk, seyirciden önce seni bulur. Bir repliği okurken gözlerin dolar çünkü geçmişten bir kırıntıya dokunur. Bir sahnede gülersin ama kalbinin bir yerinde ağlamaya devam edersin.

İşte oyunculuk, tam da bu ikilikte var olur:

Gerçeği oynarken yalan söylememek.

Yalanı oynarken gerçeğe sadık kalmak.

Ben çoğu zaman bir karakteri hazırlarken değil, yaşarken tanıdım kendimi. Bazen suskun bir rol, kendi sustuklarımı anlattı bana. Bazen öfkeli bir sahne, yıllarca bastırdığım bir çığlığa dönüştü içimde.

Ve o an şunu anladım:

“Bazen sahnede başkasını oynarken, ilk kez kendime rastladım.” Oyunculuk; bir cesaret işidir. Kırılmayı göze alırsın.

Anlaşılmamayı, eleştirilmeyi, beklemeyi… Ama yine de sahneye çıkarsın. Çünkü o sahne, senin içini dışarı taşıran yer olur. Kameralar kapandığında bile içindeki karakter susmuyorsa… Bir replik gecenin bir yarısı seni uykundan uyandırıyorsa…

Ve hâlâ bir role hazırlandığında kalbin heyecanla çarpıyorsa… İşte sen oyuncusun. Ve oyunculuk, bir meslekten çok bir varoluş biçimidir.

Benden oyuncu adaylarına tavsiye;

Sahne tozuyla nefes almayı seçen herkes bilir ki; bu yol, alkıştan çok iç sesini duyma yoludur. Eğer bir karakterin acısı sende iz bırakıyorsa, sen artık sadece oynamıyorsun… Yaşıyorsun. Ve belki de en güzel performans, kendinle karşılaştığın o anda başlıyor.

Duygu ASLAN