ESKİLER ANLATIR

Eskiler anlatır… ‘Hey gidi günler’ diye sözlerine başlarlar… Masal dinler gibi onları dinlemeye koyuluruz. Neler anlatacaklarını sabırsızlıkla bekleriz. ‘Bizim dönemimizde siyah beyazlı ekranlar vardı. Haftada 1 Türk sineması izleyebiliyorduk. Ve sayılı diziler. O dizlerdeki entrikaları merak eder ve bir hafta boyunca sabırsızlıkla beklerdik… Çizgi filmler, yarışma programları vs… Hepsi düzeyli güzel programlardı. Aile sohbetleri de bir başka güzeldi. Masallar anlatılır, çeşitli oyunlar oynanırdı ailecek’

Büyüklerimin bu sohbeti dinlediğimde özenmiyor değilim. Beyazıt Kütüphanesinde eski gazete ve dergileri inceliyordum. Herşey o kadar sade ve güzelmiş ki anlatamam.

Günümüzde insanlar televizyon karşısında vakit geçirmektense sosyal medyada zamanını geçirmeyi ve ilgi çekici videolar izlemeyi tercih etmeye başladı.

Hep aynı olaylar, konular

Konular hep sıradan ve etkileyici değil, bahsettiğim gibi zenginlik, fakirlik, yasak ilişkiler ve aile prensiplerimize uymayacak davranışları yansıtılıyor buda insanların artık alıştıkları için izleme oranını düşürüyor.

Yorgunluk

İnsanlar çalışmanın vermiş olduğu yoğun iş ve ev hayatları yüzünden eski zamanlara göre daha yorgun oluyorlar. Kadınların çalışma oranı özellikle artması da bunu etkiliyor olabilir.

Neler olacağanı biliyoruz

 Gerçekten tutulan ve sıradışı bir dizi olmadığı takdirde diğerlerinde neler olacağını biliyoruz. "Bu adam ölürse dizi biter", "yine birini mi vurdular?"gibi söylenecek çok yorum sıralayabiliriz aslında ama yeni nesil artık daha değişik konular arıyor.

Yabancı dizilere meraklı olup o yöne doğru gidiyorlar. Dizi sektöründe çalışan emektar bireyler piyasa da toplumun nabzını iyi yoklayıp halka hitap edecek konulara yönelirlerse ekranlarda daha fazla tutunabilirler. Bizlerde 'gelecek hafta neler olacak' düşüncesini heyecanla bekleriz…

Almina Besra BABAR