İstanbul
19 Nisan, 2024, Cuma
  • DOLAR
    32.60
  • EURO
    34.81
  • ALTIN
    2493.8
  • BIST
    9460.73
  • BTC
    65361.33$

DENİZ TİCARET HUKUKU’NDA GEMİLERİN İHTİYATİ HACZİ

25 Nisan 2023, Salı 20:29

Değerli okuyucularıma bu makalemde Deniz Ticaret Hukukunda en sık karşılaşılan cebri icraya ilişkin kurallar çerçevesinde; geminin ihtiyati haczi, kardeş geminin ihtiyati haczi, serbest bırakılan geminin yeniden veya aynı alacak için ihtiyati haczi, aynı deniz alacağı için kardeş geminin ihtiyati hususlarından bahsetmeye çalışacağım.

Öncelikle Türk Ticaret Kanunu kapsamında ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir kavramlarına açıklık getirilmesi gerekmektedir. İhtiyati haciz ve ihtiyati tedbir, anlam itibariyle geçici hukuki himaye tedbiri olmasına rağmen birbirlerinden farklı usul ve esaslara sahiptirler.

İhtiyati haciz; bir para alacağının zamanında ödenmesinin garanti altına alınması amacıyla, mahkeme kararı ile borçlunun mallarına önceden, geçici olarak el konulması işlemidir.

Hukukumuzda sıkça başvurduğumuz hukuki koruma olan ihtiyati tedbir; talep eden tarafın talep ettiği hakkını açacağı bir dava ile ya da devam eden bir davanın neticesinde elde etmesinin sağlanması amacıyla tesis edilen hukuki güvencedir.

Para ve teminat alacaklarının tahsili için öncelikli olarak başvurulması gereken hukuki tedbirlerin başında ihtiyati haciz bulunmaktadır. Alacaklının, davanın sonucunda alacağının teminatı niteliğinde hukuki bir işlemdir. İhtiyati tedbir ise; hukuki yargılama hususunda geçici olarak tedbir alınması açısından getirilmiştir. Türk Ticaret Kanunu yeni düzenlemesi ile deniz alacaklarına ilişkin olarak ihtiyati tedbir yolunu kaldırarak ancak ve ancak ihtiyati haciz imkânını getirmiştir.

İcra İflas Kanunu’nun 257. maddesinde ihtiyati haczin şartları ayrıntılı olarak düzenlenmiştir.

İİK madde 257; Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir:

1 – Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa

2 – Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunursa;

Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder.

Türk Hukukunda ihtiyati haciz ancak para ve teminat alacaklarına ilişkin takibin neticesini güvence altına almak amacıyla başvurulan geçici hukuki tedbirdir. İcra İflas Kanunu m.257 hükmünde de açıkça düzenlendiği üzere; takibin sonucunu güvence altına almak için borçlunun veya üçüncü kişinin elinde bulunan taşınır ve taşınmaz mallarına ve alacaklarına el konulması mümkündür. Karıştırılmaması adına önemle üzerinde durulması gereken konu, ihtiyati haciz de söz konusu mallar ve haklar üzerinde çekişme bulunmamaktadır. İşbu mallar ve haklar takibin konusunu oluşturmamakla beraber sadece bir para alacağının ödenmesi için tedbir mahiyetindedir. İhtiyati haczin hukuki şartlarının oluşması ve borçlunun ödeme yapmaması halinde artık alacaklı tarafın dosyaya kesin haciz talebinde bulunarak satış işlemlerine geçilmesini isteme hakkı mevcuttur. Bu sebeplerle ihtiyati haciz koruyucu ve güvence sağlayıcı bir uygulamadır.

Deniz Ticaret Hukukunda ihtiyati haciz kavramı özellikle hukuki düzenlemeye tabi tutulmuştur. Türk Ticaret Kanunu kapsamında deniz alacakları başlıklı 1352. Madde de ihtiyati haciz hususunun uygulamadaki karşılığı düzenlenmiştir.

Türk Ticaret Kanunu Madde 1352- (1) “Deniz alacağı”; aşağıda sayılan hususların birinden veya birkaçından doğan istem anlamına gelir:

a) Geminin işletilmesinin sebep olduğu zıya veya hasar.

b) Geminin işletilmesi ile doğrudan doğruya ilgili olarak karada veya suda meydana gelen can kaybı veya diğer bedensel zararlar.

c) Kurtarma faaliyeti veya her türlü kurtarma sözleşmesi, çevre zararı tehdidi oluşturan bir gemi veya gemideki eşya ile ilgili kurtarma faaliyeti için ödenecek özel tazminat.

d) Çevreye, kıyı şeridine veya bunlara ilişkin menfaatlere gemi ile verilen zarar ya da zarar verme tehdidi; bu zararı önlemek, sınırlandırmak veya ortadan kaldırmak için alınan önlemler; bu zarar karşılığı ödenecek tazminat; çevrenin eski duruma getirilmesi için fiilen alınan veya alınacak olan makul önlemlerin giderleri; bu zarar ile bağlantılı olarak üçüncü kişilerin uğradığı veya uğrayabileceği kayıplar ve bu bentte belirtilenlere benzer nitelikteki zararlar, giderler veya kayıplar.

e) Geminin içinde bulunan veya bulunmuş olan şeyler de dâhil olmak üzere, batmış, enkaz hâline gelmiş, karaya oturmuş veya terkedilmiş olan bir geminin yüzdürülmesi, kaldırılması, çıkartılması, yok edilmesi veya zararsız hâle getirilmesi için yapılan giderler ve harcamalar ile terk edilmiş bir geminin korunması ve gemi adamlarının iaşesi ile ilgili giderler ve harcamalar.

f) Bir çarter parti düzenlenmiş olup olmadığına bakılmaksızın, geminin kullanılması veya kiralanması amacıyla yapılmış her türlü sözleşme.

g) Bir çarter parti düzenlenmiş olup olmadığına bakılmaksızın, gemide eşya veya yolcu taşınması amacıyla yapılmış her türlü sözleşme.

h) Gemide taşınan, bagaj dâhil, eşyaya gelen veya bu eşyaya ilişkin zıya veya hasar.

i) Müşterek avarya.

j) Römorkaj.

k) Kılavuzluk.

l) Geminin işletilmesi, yönetimi, korunması veya bakımı için sağlanan eşya, malzeme, kumanya, yakıt, konteynerler dâhil teçhizat ve bu amaçlarla verilen hizmetler.

m) Geminin yapımı, yeniden yapımı, onarımı, donatılması ya da geminin niteliğinde değişiklik yapılması.

n) Liman, kanal, dok, iskele ve rıhtım, diğer suyolları ile karantina için ödenecek resimlerle diğer paralar.

o) Ülkelerine getirilme giderlerini ve onlar adına ödenmesi gereken sosyal sigorta katılma paylarını da içererek, gemi adamlarına, gemide çalışmaları dolayısıyla ödenecek ücretlerle, onlara ödenmesi gereken diğer tutarlara ilişkin istemler.

p) Gemi için alınmış krediler dâhil olmak üzere, geminin veya malikinin adına yapılmış harcamalar.

r) Geminin maliki tarafından veya onun hesabına ödenecek, karşılıklı sigorta aidatları da dâhil sigorta primleri.

s) Geminin maliki tarafından veya onun hesabına gemiye ilişkin olarak ödenecek her türlü komisyon, brokaj veya acente ücretleri.

t) Geminin mülkiyeti veya zilyetliğine ilişkin her türlü uyuşmazlık.

u) Geminin ortak malikleri arasında çıkan, geminin işletilmesine ya da gemiden sağlanan hasılata ilişkin her türlü uyuşmazlık.

v) Gemi rehni, gemi ipoteği veya gemi üzerinde aynı nitelikteki ayni bir yükümlülük.

y) Geminin satışına ilişkin bir sözleşmeden kaynaklanan her türlü uyuşmazlık.

Bir deniz alacağının teminat altına alınması için, mahkeme kararı ile geminin seferden men edilmesi ya da geminin alıkonulması ile borçlunun tasarrufundan çıkartılmasına ihtiyati haciz denilmektedir. İcra İflas Kanunu kapsamında düzenlenen ihtiyat haciz kavramı sınırlı sayıdaki ayni ve şahsi talep haklarının güvence altına alınmasının yanı sıra geçici hukuki himaye tedbiri olarak gemiye el konulması ve seferden men edilmesini sağlamaktadır. Gemilerin ihtiyati haczi deniz ticaret hukukunda ve icra hukukunda önemli ve uygulamada en sık karşılaşılan özel bir alandır. İcra müdürlüğü tarafından ihtiyati haciz kararı ilgili Liman Başkanlıklarına bildirilerek geminin seferden men edilmesi ve seferlerine izin verilmemesi şeklinde yapılmaktadır. Böylede alacaklı alacağını teminat altına almak için borçluya ait geminin sefere çıkmasını engellemek suretiyle alacak hakkını geçici tedbirler olan ihtiyati hacizle korumaktadır.

Gemi üzerine ihtiyati haciz konulabilmesinde kanundan doğan birtakım şartların oluşması gerekmektedir.

Gemi üzerinde ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için öncelikle bir deniz alacağının doğması ve bu alacağın muaccel olması gerekmektedir. Türk Ticaret Kanunu’nun 1352. maddesinde yukarıda da detaylı olarak belirttiğim gibi deniz alacaklarının neler olduğu düzenlenmiştir. Deniz alacağı olmayan bir alacak için geminin ihtiyati haczine karar verilememektedir. İhtiyati haciz kararı verilebilecek bir geminin varlığının da, olması gereken kuralların en başında gelmektedir. Alacaklı ihtiyati haciz kararı talebinde bulunduğunda mahkeme tarafından teminat yatırılması gereken alacak türlerinden ise, yasal süre içerisinde mahkeme veznesinde teminat yatırılmasına karar vermektedir. Alacaklı taraf iş bu teminatı yasal süre içerisinde mahkeme veznesine depo ederek, ihtiyati haciz kararının tamamlayıcı merasimlerinin ardından ihtiyati haczin gemi üzerinde kurulmasını sağlayabilmektedir.

Deniz alacağının dışında kalan alacaklar için ihtiyati haciz kararının verilemeyeceği ayrıca Türk Ticaret Kanunu’nun 1353. maddesinde açıkça hüküm altına alınmıştır.

Türk Ticaret Kanunu madde 1353 - (1) Deniz alacaklarının teminat altına alınması için, geminin sadece ihtiyati haczine karar verilebilir. Bu alacaklar için gemi üzerine ihtiyati tedbir konulması veya başka bir surette geminin seferden menedilmesi istenemez.

(2) Akdî veya kanuni bir rehin ile teminat altına alınmış deniz alacakları hakkında da birinci fıkra hükmü uygulanır.

(3) Deniz alacaklarından başka alacaklar için gemi hakkında ihtiyati haciz kararı verilemez.

(4) Alacağın, 1352 nci maddede sayılan bir deniz alacağı olması, ihtiyati haciz sebebidir.

(5) Vadesi gelmemiş deniz alacaklarında, İcra ve İflas Kanununun 257 nci maddesinin ikinci fıkrasında öngörülen şartlar gerçekleştiği takdirde geminin ihtiyati haczi istenebilir.

Böylede, deniz alacağının neler olduğu ve hangi kapsama giren alacak kalemlerinin deniz alacağı olarak hüküm ifade edebileceği Deniz Ticaret Hukuku kapsamında ihtiyati haciz kavramında önem teşkil eder. Deniz alacağı olmayan bir alacak için ihtiyati haciz başvurusunda bulunulması engellenmiştir.

Türk Ticaret Kanunu’nun ihtiyati haciz hakkının kullanılması başlıklı 1369. maddesinde gemi alacak hakkının sınırları düzenlenmiştir.

Türk Ticaret Kanunu madde 1369- (1) Hakkında deniz alacağı ileri sürülen her geminin ihtiyaten haczi;

a) Deniz alacağı doğduğunda geminin maliki olan kişi, ihtiyati haczin uygulandığı sırada da bu borçtan sorumlu olup geminin maliki ise; veya

b) Deniz alacağı doğduğunda geminin kiracısı olan kişi, ihtiyati haczin uygulandığı sırada da bu borçtan sorumlu olup geminin maliki ise; veya

c) Deniz alacağı gemi rehni, gemi ipoteği veya gemi üzerinde aynı nitelikteki bir ayni yükümlülük ile teminat altına alınmış ise; veya

d) Uyuşmazlık geminin mülkiyetine veya zilyetliğine ilişkin ise; veya

e) Alacak, 1320 nci madde uyarınca gemi alacaklısı hakkı veriyorsa, mümkündür. (2) Birinci fıkrada sayılanların dışındaki gemilerin ihtiyati haczi; haczin uygulandığı sırada gemiler bu deniz alacağından dolayı sorumlu olan bir kişiye ait ise ve alacak doğduğunda bu kişi;

a) Üzerinde deniz alacağı doğmuş olan geminin maliki veya

b) Kiracısı veya tahsis olunanı ya da taşıtanı ise, mümkündür.

(3) Geminin mülkiyetine veya zilyetliğine ilişkin uyuşmazlıklarda, sadece bu uyuşmazlığın konusu olan gemi hakkında ihtiyati haciz kararı verilebilir.

Yapılan işbu düzenleme ile gemi alacak hakkının sınırları ve çerçevesi oluşturularak uygulamada karışıklıkların önüne geçilmesi amaçlanmıştır. Kanundan doğan birtakım istisnai haller dışında vadesi gelmiş olan alacaklar için ancak ihtiyati haciz talebinde bulunulması gerekmektedir. İhtiyati haciz geçici bir hukuki himaye aracı olması sebebiyle yargılama gerektirmemekte olup, deniz alacağının olduğu ve alacağın parasal değeri ile muaccel hale geldiğinin ispatı halinde delil gösterilmesi yeterli kabul edilmektedir.

Türk Ticaret Kanunu’nun ihtiyati haciz verilmesi için delil gösterilmesi başlıklı 1362. maddesinde mahkemenin yeterli gördüğü usul ve esaslar hüküm altına alınmıştır.

Türk Ticaret Kanunu madde 1362- (1) Alacaklının, alacağının 1352 nci maddede sayılan deniz alacaklarından olduğu ve parasal değeri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delil göstermesi yeterlidir.

Mahkeme ilk etapta alacaklının alacağının söz konusu deniz alacağı olmasının yanı sıra bu alacağın vadesinin geldiğinin ispatı açısından sunulan delilleri dikkate almaktadır. Her bir alacak için gemilerin seferden men edilmesi ve ihtiyati haczine karar verilmesi uygulamada sorunlar yaratacağından bahisle, Türk Ticaret Kanunu’nda deniz alacakları ayrıntılı bir şekilde yorum yöntemlerine açıklık getirilmesine yer verilmeden düzenlenmiştir.

Avukat Gizem GONCE

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.